19 Ocak 2011 Çarşamba

Yalaka, yalakalık ve yalakalaşmak / Atila Girgin

Yalaka, yalakalık ve yalakalaşmak

( Atila Girgin – 27 / 02 /2009 )

Yalaka; bilindiği üzere herhangi bir çıkar için birilerine gereksiz yüceltmelerde bulunan kişidir. Bu eylemin adına yalakalaşmak diyoruz. Eylemin sahipleri ise yalakalardıır. Yurdumuzun değişik yörelerindeki farklı söylem ve nitelemelerle onlar; dalkavuklardır, arsızlardır, sırnaşıklardır, gevezelerdir, boşboğazlardır, söz taşıyan ara bozuculardır, çıkarcılardır, asalaklardır, bedavacılardıır, açgözlülerdir, her işe burunlarıını sokanlardır, ikiyüzlülerdir, tutarsız kimselerdir, döneklerdir, sürtüklerdir vb.. Anlıyacağınız, beyinsel özürlü insanlardır. Belkide tam öyle demek yerine, insansı demek daha uygun olacak. Zira beyinsel gelişimi ya eksik, yada kusurlulardır.

Yalakalar çok çeşitlidir. Kimileri küçük dünyasal çıkar uğruna yapar bu eylemi, kimileri ise genetik kotlarına işlemiş davranış biçimleri nedeniyle. Ben bunlara insansılar diyorum. Görünüşte insana benzeyen ama birkaç yüzlü, davranışta ise çok yüzlü.

Güzel insanlar, dost insanlar, şimdi anlatacaklarım siz değilsiniz biliyorum. Sözüm size değil. Onlar kendilerini iyi biliyorlar. Şöyle bakın bir çevrenize, onlardan yüzlercesini göreceksiniz onlarcasını değil. Ar damarları çatlamış olanlar, çanak yalayıcılar, evet efendimciler, neme lazımcılar, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyenler, ağanın beyin sıçtığı bok’un üzerine sıçılmaz diyenler, gelene ağam gidene paşam diyenler, “dediğiniz gibi, buyurduğunuz gibi, siz nasıl uygun görürseniz, siz bilirsiniz, emriniz olur “ benzeri söylemlerin papağanı olanlar, hep ama hep onlardandır, yani yalakagillerden. Bu aile öyle güçlü bir ailedir ki hem siyasal, hem sosyal, hem de akçalı işler uğruna çok sıkı kenetlenmişlerdir. Dünyasal çıkarları uğruna her an her şeyi yapabilirler ve bu davranışlarını da değişim ve gelişim olarak tanımlarlar. Geçmişten ders aldıklarını söyler, değişerek geliştik, gelişerek değiştik diye de ifade ederler. Gazete sayfalarına şöyle bir göz gezdirmeniz yeterlidir onları görmeniz için.

İşte onlardan birisi. Görünüşüne bakarsanız tam bir beyefendi. Mühendis mi ?, doktor mu ?, hakim mi?, öğretmen mi ?, profesör mü ne ? Giyim kuşamı yerinde. Eli yüzü düzgün. Söylemi yerinde. Hani denir ya , yaşı gelmiş kemale, işte o yaşlarda. Geleceğini güvenceye alacak akçalı birikimi de yerinde. Yani yarın endişesi de taşımıyor. İnsan ilişkilerini de iyi biliyor maşallah. Ama neylersin ki çok yüzlü, çok kişilikli. Her an her renge girebilir, her davranışı gösterebilir durumda. Gel görki yalakalık naturasının ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. Anlayacağınız genetik kodlarına işlemiş bu davranış biçimi, yada genetik kodlarından geliyor.

Diğer birisi: Kurumunda yetkili biri. Görünüşü sünepece, konuşma özürlüde. Hani derler ya “ El etek öpücü “ işte onlardan. Asla öne çıkabilecek özelliklere sahip değil, ama erk sahibi. Oldukçada yetkili. Sahip olduğu erk ve yetkileri, asla dürüst kullanmıyor, kullanamıyor da. Nedeni ise, kişisel zaafları, kendisine zarar gelebileceği kaygısı. Üstlerine yalakalıkla gelmiş bugüne, böyle devam edeceği de belli. Kızmak istiyorsun, kızamıyorsun. Şeytan görsün yüzünü, tanrı şerrinden korusun deyip, uzak duruyorsun.

Diğer biri: Kurumunda yetkili. Akrabalık, hemşehrilik ilişkilerini kullanarak gelmiş var olan konumuna. Sanırki o makam için yaratılmış. Üstlerine karşı başarılı bir hizmet sunucu. Astlarına karşı ise oldukça gaddar, acımasız. Varlığnı ve konumunu korumak adına her şeyi yapabilir özellikte. Onun için dünyasal çıkarlar her şeyde önemli.

Onlar kendilerini iyi bilirler. Neylersin ki ar damarları çatlamıştır bir kez. Ne yapsalar yeridir, ne yapsalar yerindedir onlar için. Her yöntem geçerlidir onlara güdülendikleri davranışları sürdürmeleri için. Değiştiremessiniz onları. Onlar dün de böyle idiler, bugünde. Yarında aynı olmaya devam edecekler büyük olasılıkla. Kötülüğün kaynağıdırlar ama güzelliğin iyiliğin kaynağıyız derler hep. Bazen bunun böyle olduğunu sanır, bazen de inanırlar. Davranışları genetik kodlarına işlenmiştir, yazgısıdır onların bu davranış biçimi.

Sevgili dostlar, güzel insanlar, iyi tanıyınız onları, onlar ki yalakalardırlar, onlar ki çanak yalayıcılardırlar, onlar ki amaçları için her yöntemi geçerli görenlerdir. Tanıyamasanız eğer onları, çok hayal kırıklıkları yaşarsınız onlarla ilişkilerinizde. Davranış biçimlerini değiştirebileceğinizi hiç düşünmeyin. Size ters gelen davranışları yüzlerine vurun ki ne yaptıklarının farkına varsınlar. Baktınız ki yine olmuyor, uzak durun kötülüklerinden korunmak için. Belki de yapabileceğiniz en iyi şey budur onlara. Yalakasız bir dünya, yalakasız bir toplum özlemiyle esen kalın, dost kalın, dostlukla kalın.

YALAKA ADAM

Adamın birisi,

Görünüşü mülayim.

Görünüşte hem halim, hem de selim.

Ama yalaka mı, yalaka.

Onun için yalaka diyorlar

Evet hem de en alasından.

Bakıyorsun diyenlere

Onlar, ondanda yalaka.

Naturalarımı böyle,

Yoksa sonradanmı oldular bilmem.

Ah bir bilebilsem,

Bir bilebilsem.

Bilsemde, anlayabilsem,

Anlayabilsemde,

Bir şeyler yapabilsem,

Yapabilsem.

Vah benim güzel halkım,

Vah benim güzel insanım

Sen ne yalakalar gördün,

Daha nelerini göreceksin.

Atila Girgin

07 / 03 / 2009 / İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder